NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’S-SİYER

<< 2244 >>

قول الأسير إني مسلم

10- Esir Düşen Kişinin Ben Müslümanım Demesi

 

أنبأ محمد بن منصور قال حدثنا سفيان قال حدثني أيوب قال حدثنا أبو قلابة عن عمه عن عمران بن حصين أن ثقيفا كانت حلفاء لبني عقيل في الجاهلية فأصاب المسلمون رجلا من بني عقيل ومعه ناقة له فأتوا به النبي صلى الله عليه وسلم قال يا محمد بما أخذتني وأخذت سائبة الحاج قال أخذت بجريرة حلفائك ثقيف وكانوا أسروا رجلين من المسلمين فكان النبي صلى الله عليه وسلم يمر وهو محبوس فيقول يا محمد إني مسلم قال لو كنت قلت وأنت ملك أمرك كنت قد أفلحت كل الفلاح ثم إن رسول الله صلى الله عليه وسلم بدا له أن يفديه بالثقفيين ففداه رسول الله صلى الله عليه وسلم برجلين من المسلمين وأمسك الناقة لنفسه

 

[-: 8538 :-] İmran b. Husayn'ın bildirdiğine göre, Cahiliye döneminde Sakif'ten iki kişi Ukayl oğullarının yanında esir idiler. Müslümanlar Ukayl oğullarından devesi olan birini yakaladılar ve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e getirdiler. Adam: "Ey Muhammed! Beni ve hac kafilesinin en önde giden devesini (Adba'yı) neden yakalayıp el koydunuz?" diye dorunca, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Sen de, Sakiften olan esirler sebebi ile yakalandın" karşılığını verdi. Onlar da Müslümanlardan iki kişiyi esir almışlardı. Devesiyle birlikte yakalanan bu kişi hapiste iken Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) onun yanından geçince: "Ey Muhammed! Ben müslümanım" diyordu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de: "Eğer sen bunu tutuklanmadan önce söyleseydin tam olarak kurtulmuş olurdun" karşılığını veriyordu. Sonra Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onu, Ukayl oğullarının elinde esir olan Sakif'li iki adam karşılığında verdi, ama devesini de kendine bıraktı.

 

4735. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

قول المشرك إني مسلم

11- Müşrik Kişinin "Ben Müslüman'ım" Demesi

 

أخبرني أحمد بن يحيى الكوفي الصوفي قال حدثنا أبو نعيم قال حدثنا سليمان بن المغيرة عن حميد بن هلال قال أتينا بشر بن عاصم الليثي فقال حدثنا عقبة بن مالك وكان من رهطه قال بعث رسول الله صلى الله عليه وسلم سرية فأغارت على قوم فشذ من القوم رجل واتبعه رجل من السرية معه السيف شاهرة فقال الشاذ من القوم إني مسلم فلم ينظر إلى ما قال فضربه فقتله فنمي الحديث إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال فيه قولا شديدا فأعرض فبينما رسول الله صلى الله عليه وسلم يخطب إذ قال القاتل والله ما كان الذي قال إلا تعوذا من القتل فأعرض عنه رسول الله صلى الله عليه وسلم وعمن قبله من الناس وأخذ في خطبته ثم قال يا رسول الله والله ما قال الذي قال إلا تعوذا من القتل فأعرض عنه وعمن قبله من الناس وأخذ في خطبته ولم يصبر فقال الثالثة مثل ذلك فأقبل عليه رسول الله صلى الله عليه وسلم تعرف المساءة في وجهه قال إن الله أبى علي الذي قتل مؤمنا ثلاث مرات

 

[-: 8539 :-] Ukbe b. Malik anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in gönderdiği askeri birlik bir topluluğa saldırınca topluluktan bir adam bırakıp kaçmaya başladı. Askeri birlikten elinde kılıç olan bir kişi kaçan adama yetişince, adam: "Ben Müslümanım" dedi. Fakat onu yetişen kişi adamın dediğine aldırmayarak ona vurup öldürdü. Bu durum Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e bildirildiğinde Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) öldüren kişi hakkında ağır laflar söyledi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hutbesinde iken öldüren adam kalkıp: "Valiahi adam ölüm korkusundan öyle söyledi" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ondan ve onun tarafında olan kişilerden yüz çevirdi ve hutbesine devam etti. Sonra adam bir daha: "Ey Allah'ın Resulü! Valiahi adam ölüm korkusundan öyle söyledi" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yine ondan ve onun tarafında olan kişilerden yüz çevirdi ve hutbesine devam etti. Fakat adam sabredemeyip üçüncü kez aynı şeyleri söyleyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisine doğru döndü, Kızgınlığı da yüzünden belli oluyordu ve üç defa: "Senin bağışlanmanı istedim, ama Yüce Allah mu'min birini öldüren biri için bunu benden kabul etmedi" buyurdu.

 

Diğer tahric: Hadisi Taberani, e/-Kebir 17 (980, 981), Ahmed, Müsned (17008) ve İbn Hibban (5972)